GİRİŞİMCİLİK

TEVFİK FİKRET CENGİZ

Bir önceki  yazımızda Tarım sektöründe girişimcilik konusuna değinmiş ve küçük çaplı yatırımların imalat ve hizmet sektöründe olduğu gibi desteklenebileceğini ancak bunun için önceliğin kooperatif üyelerine  verilmesi gerektiğini ve kooperatif ana faaliyetleri ile paralel yürüyen faaliyetlerin desteklenmesi gerektiğini belirtmiştik.

Ayrıca tarım sektörünün Kırsal Kalkınma yatırımlarını destekleme programı kapsamında desteklendiği hususuna değinerek; buradaki yatırım tutarlarının bizim bahsettiğimiz yeni girişimciler yaratma mantığından ziyade mevcut veya yatırım yapmaya karar vermiş belli bir sermayesi olan girişimcileri desteklemeye yönelik olduğunu belirtmiştik.

Küçük girişimlerin özellikle gençler ve kadınlar hedef alınarak belli bir eğitim programı sonrasında  desteklenmesinin kırsal kalkınma faaliyetlerine önemli katkıları olabilir. Bu eğitimlerin içeriği girişimcilik temel eğitiminin yanında tarım konusunda bilgi aktarımını da içermelidir.  Köy Koop gazetesinde çıkan bazı akademisyenlerin yazılarını okudukça tarımsal üretim konusunda gerek üreticinin ve gerekse tüketicinin yeterli bilgi sahibi olmadığı ya da yeni gelişmelerden ne kadar haberdar olduğu konusunda düşünmek gerekir. Örneğin böceklerle ilgili doğru bilinen yanlışlar veya yanlış bilinen doğruların üretim verim ve kalitesini doğrudan etkileyeceği aşikardır. Bu bakımdan yapılması gereken eğitimin iki aşamalı olması, birinci aşamada temel girişimcilik eğitimi verilmesi ikinci aşamada ilgili konularda yasal mevzuat ve teknik bilgilerin aktarılması üretim kalitesinin artmasına ve yeni girişimcilerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Kırsal Kalkınma Yatırımları Destekleme Programında(KKYDP) sadece  gerçek kişiler için yılda bir kez çıkılan teklif çağrısının eğitimden geçmiş kişilere  yılın her ayına yayılarak uygulanması, buradaki  hibe miktarının gerek duyulursa azaltılması ancak kredi talep edilirse faiz subvansiyonu, ödemesiz dönem uygulanması gibi yöntemler uygulanabilir

Daha doğrusu KOSGEB’in imalat ve hizmetler sektörüne yönelik uyguladığı programın bir benzerinin tarım  ve kırsal kesimde yaşayanların hizmetine sunarak sektörde  yeni girişimciler yaratmak mümkündür.

Ancak bu programın en can alıcı noktası yerel bazda ihtiyaç analizi yapılması gerektiğidir. Gerek bilgisizlik ve gerekse kamuoyunun yönlendirmesi ile tarım sektöründe üretici pazarlama sorununu düşünmeden yanlış yönlere kayabilmektedir.

Köy Koop’un “Kadın Kooperatifleri”ne yönelik yaptığı ihtiyaç analizi çalışmasında, (Aksaray, Karaman ve Denizli’de kurulu üç kadın kooperatifi örnek olarak alınmış ve çalışma buralarda yapılmıştır) kadınlara, daha önce yapmadıkları ancak gelir getireceğine inandıkları yeni bir ürün üretmek istediklerinde bunun ne olması gerektiği sorulduğunda üç kooperatifin üyelerinin % 98’i “altın çilek” cevabını vermiştir.

Bu durum kırsal kesimde kadınların iletişim araçlarını yakından takip ettiklerini ve etkilendiklerini göstermektedir. Ancak bu ürünün yerel ortamda üretimi için uygun koşulların olup olmadığı, üretildiğinde pazarlanması konusu onların öncelikli konusu olmamaktadır. Yine bu çalışmada ortaya çıkan sonuçlardan biri de kırsal kadının kendi başına iş yapmak ve para kazanmak konusunda hem çok istekli olduğu hem çarpıcı fikirleri olduğudur. Bir başka yazımızda bu çalışma sonuçlarını aktaracağız. Burada yapmak istediğimiz kırsal kesimde kadınlara ve gençlere yönelik “Girişimcilik Eğitimi” ve buna paralel destek mekanizmalının kurulması konusunda fikir oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.

Bu yıl uygulanan KKYP programında ilk kez il bazında öncelikli yatırım sıralaması yapılmıştır. Aslında bizim yukarda değindiğimiz ” ihtiyaç analizi” il bazında yapılmış ve bu sıralama yapılmıştır. Kesinlikle doğru bir yaklaşımdır. Bu değerlemenin yerele indirgenmesi ve küçük girişimlerin bu yazıda kısaca değindiğimiz “Girişimcilik ve Teknik Bilgi” eğitimi ve küçük çaplı bir destek sistemi kurularak  desteklenmesi ile kaynakların daha verimli kullanılacağı düşünülebilir.