“Yeni Teşvik Sistemi” ana hatları açıklandı.
Yeni Teşvik Sistemi ana hatları açıklandı. Çok detaylı bir çalışma sonucu olduğu anlaşılan sistemin detayları incelendiğinde (bu yazı hazırlandığında resmi gazetede yayınlanmadı) yeni oluşturulan yapı Türkiye’nin gelecek 10 yılının yatırımlarını yönlendireceği düşünülürse, 10 yıl sonra nasıl bir Türkiye hedeflendiği de ortaya çıkmış olacaktır. Hedeflenen, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapan bir üretim kapasitesine ulaşmaktır. Açıklanan teşvikler sürdürülebilir kalkınma için doğru tesbitler olmakla birlikte sadece bunların ülkeyi bir yatırım cennetine çevireceğini düşünmek yanılgı olur. Bu nedenle teşvik programının başarılı olması için yapılması gerekenleri ana hatlarıyla özetlersek;
1. İşletmelerin işçilik ücretlerindeki yükün azaltılması yönündeki teşvikler özellikle 5 ve 6.ncı bölgelere yeni yatırımlar yanında mevcut bazı yatırımların bu bölgelere kaydırılmasına neden olabilir. Bunun sonucu emek yoğun sektörlerin bu bölgelere yönelmesi muhtemeldir.
2. 5. ve özellikle 6.ncı bölgedeki destekler sonucu işletme maliyetlerinde önemli miktarda azalma olacaktır. Bu firmaların sadece iç piyasaya yönelik çalışması değil ihracata dönük çalışmaları konusunda destekleyici önlemler alınmalıdır. Aksi halde verilen destekler ulusal açıdan, parayı bir cebinizden alıp öteki cebinize koymak anlamına gelir.
3. Bu bölgelerde emek yoğun sektörlerde ara eleman sıkıntısı olabilir. Dolayısıyla mesleki eğitim konusu daha da önem kazanacaktır. Bu konuda bölgedeki üniversitelere ve kamu kurumlarına önemli görevler düşmektedir.
4. Yatırım için temel faktörlerden birincisi sermaye koşuludur. Ülkemizde mevduat vadelerini n çok kısa olduğu düşünülürse yatırımlara yönlendirilecek uzun vadeli finansal kaynakların yetersiz olduğu da bilinmektedir. Zaten bu nedenledir ki bankalarımız sürekli dışarıdan finansal kaynak arayışına girmekte ve içerde proje finansmanında kullanmaktadır. Sonuçta dış borçların miktarı artmaktadır.
Para ve sermaye piyasalarında tasarrufların uzun vadeli mevduata dönüştürülmesinin özendirilmesi yolunda atılacak adımlar bu teşvik paketinin uygulanmasında ve ülkemize ciddi katkılar sağlamasında çok büyük fayda sağlayacaktır.
5. Teşvik paketinin yabancı doğrudan yatırımları artırması hem istenen hem de beklenen bir durumdur. Ancak yabancı yatırımcı aynı malı başka yerde daha ucuza üretiyorsa muhtemelen çekimser kalacaktır. 5 ve 6.ncı bölgelere sağlanan destekler bu açıdan sorunların çözümüne destek olabilir. Bu bölgelerde yapılan yatırımlar başlangıçta küçük ölçekli olacaktır. Böyle bakınca kümelenme mantığına uygun yatırımların il bazında desteklenmesi yoluyla ölçek ekonomisinin sağlanması düşünülebilir.
6. Yeni uygulamanın 2023 hedeflerine ulaşmak konusunda yatırımcılara yatırım maliyetleri açısından çok büyük katkıları olduğu açıktır. Diğer taraftan işletme dönemindeki vergi indirimleri de dikkate alındığında yatırım yapmak için ideal bir ortam oluştuğunu söylemek gerekir. Önemli olan doğru proje ve doğru yerde, ölçek büyüklüğünün doğru tespit edilerek yatırım yapılmasıdır. Kısacası top yatırımcının elindedir.
Bu yazımızda genel bir değerlendirme yaptık. Teşvik paketi resmi gazetede yayınlandıktan sonra tarıma dayalı ve tarımsal sanayi konusunda gerek ülke ve gerekse bölge ve il düzeyinde gelişme perspektifleri ile ne yapılmalı konusunda görüşlerimizi anlatma fırsatı bulacağız.
Not: Bu sayıda IPARD programından bahsetmedik ancak IPARD programının tarım ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesi açısından önemini bir kez daha vurgulayalım . Bu proje uygulaması ve teşviklerle ilgili soru veya öğrenmek istediğiniz bir husus olduğunda telefon veya mail yoluyla ulaşabilirsiniz. - Gsm : 0532 734 39 91